top of page
  • Yazarın fotoğrafıEmrave

Müzik Kompozisyonu İncelemesi: Beethoven 9. Senfoni Final Bölümü

Müziğin büyüsüyle harmanlanmış evrenden herkese merhaba.

Evet, bir büyüden bahsediyorum; yabancı terimler söyleyerek düşümüzde canlandırdığımız şeylerin gerçekleşmesini sağlayan bir büyüden değil ama. Tüm canlıları kendi frekans sistemine dahil eden ritim ve melodinin birleşimi olan büyüden. Bu büyüye eşlik edecek harika bir eser seçtim sizler için.


Biliyorsunuz ki (buradan ulaşabileceğiniz) geçen haftaki yazımda “Müzik Kompozisyonu Nasıl Yazılır?” sorusunu kendi bilgi ve deneyimlerimle anlatmıştım. Bu hafta da o yazıya örnek bir inceleme olarak Beethoven’ın 9.senfonisinin Final bölümünü seçtim. Bu eseri seçmemin en önemli nedeni Beethoven’ın bu güzel eserini insanlığa hediye etmiş olmasıdır -gururlanmamak elde değil. Dinlediğim her anda farklı bir büyüsüne kapıldığım, çeşitli enstrümanların farklı yorumlarına ve pek çok canlının verdiği tepkilerine şahit olduğum büyülü bir eser.


Eserin bu bölümünün temasını ele alarak figür, motif, cümlecik ve cümle gibi terimlere açıklık getireceğiz. Minimal bir eser analizi olacak.

( Hatta o kadar minimal ki… :) )


Lafı fazla uzatmadan esere geçelim. Öncelikle temayı baştan sona bir görelim:



Karşımızda bütün olarak bir eser duruyor. C majör tonunda, neşenin ve insanlığın çok tatlı bir ifadesi. Parçamız her ne kadar majör tonunda ve neşe dolu bir eser olsa da defalarca kez farklı yerlerde farklı insanlardan ve enstrümanlardan dinlediğimden eserin hüzünlü duygusu var bende. Ana temayı viyolonselimle sokakta bir bankta oturmuş çalarken bankın altında kedilerin, yanında da birkaç köpeğin bulunduğuna ve dinleyenler arasında bebek arabasında çocuğunu uyutmaya çalışıp da uyutamayan annenin çocuğunun o melodiyi dinlerken uyuyakaldığına şahit olmak beni inanılmaz duygulandırmıştı.


Anıları bir kenara bırakıyorum ve eseri ufak parçalara bölerek analiz etmeye başlıyorum.


Cümle oluştururken en küçük yapı taşımız figürden ve sonra da motiften bahsetmiştik. Şimdi eser içinde bunları gösterelim:




En küçük yapı taşımız figürse bunlardan hangisi figür?


Şu an bakmakta olduğunuz örnekte bir notanın diğer bir notaya bağlanması figürdür. En az 2 notanın birleşimi de diyebiliriz buna.

Kırmızı renkle işaretlediğim bağlar figürü temsil ediyor.



Peki ya motif?


Motif için figürlerin bir araya gelmesi demiştik. 1. ölçüye

baktığımızda motife bir örnek görüyoruz. Diğer ölçüler ise –bir önceki yazımda bahsettiğim- temaların kuruluşuna örneklerden oluşuyor.

Aralıklar ve ritim değiştirilerek yeni bir motif kurulmuş. Mavi renkle işaretlediğim bağlar ise motifleri temsil ediyor.



Analiz edelim:


• 1. ölçü ve 3. ölçü arasında sadece aralık değişimi var.


• 2. ölçü ise 1. ölçünün tersten yazılmasıyla meydana gelmiştir. Sonundaki ufak aralık değişimini de hesaba katmalıyız.


• 4. ölçü, 2. ölçünün son 2 notasını aynen alıp ritim değiştirilerek kurulmuştur.



Figür ve motife bir de başka yönden bakalım:


Satranç oynamayı bilmiyorsak bile at, fil, kale gibi kelimelere aşinayızdır. Fil bir figürdür, at ve kale de öyle. Satrançta her taş bir figürdür çünkü her taş bir başka taşla bağlantı içindedir.


Satrançtaki en önemli şeylerden birisi de yapacağımız birkaç hamleyi öncesinden tasarlamaktır. Yani motifleri oluşturmaktır.

Biraz da cümlecik ve cümle terimlerine göz atalım:





1. satırda figürlerden oluşan 4 ölçülük motif görmüştük. Şimdi ise cümlecik bulma zamanı.


Cümlecik için motiflerin birleşimi demiştik. Bu durumda 1. satırdaki 4 ölçüye bir cümlecik diyebiliriz. Bunu da sarı renkle gösterelim.



Peki bunu nereden anlıyoruz?


Cümlecik denilen yapı size yarım kalmışlık hissi verir, buna yarım kalış diyebiliriz ve müzikte bu sesleri tonumuzun 5. derecesi ile rahatça sağlayabiliriz.


Örneğin;


Eserimiz Do majör tonunda. Yarım kalış hissi için melodiyi tonumuzun 5. derecesinde uzatarak bırakmak harika olacaktır. Ton Do majör olduğuna göre 5. derecemiz Sol olacaktır.


Şimdi 1 ve 5. derecelerimizle akor oluşturalım:





Akorlara baktığımızda 5. derece akorunun seslerinde - 4. ölçümüzün son ve uzayan sesi olan- re notasını görüyorsunuz. İşte bu ses bizi yarım kalışa götüren sestir. Bu da bizim 1. cümleciğimizi oluşturuyor.


Gelelim 2. satırımıza;


2. satıra baktığımızda 1. satırla aynı olduğunu görüyoruz son ölçümüz haricinde. Dolayısıyla bu satırımızın da bir cümlecik olduğunu düşünebiliriz.


Peki son ölçüdeki olay nedir?


Cümlecik için yarım kalmışlık hissi verir demiştik ve böylelikle yarım kalış yapmış oluyorduk. Bu seferki cümleciğimizde tamamlanmışlık hissi var ve buna da tam kalış diyebiliriz.


Nasıl mı?


Cümle oluşması için en az 2 cümleciğe ihtiyacımız vardı.

1. cümleciğimiz yarım kalmışlık hissi verirken,

2. cümleciğimiz tamamlanmış hissi vermeli ki tamamlandığını hissedelim.


Tam kalış hissiyatı içinse tonumuzun 1. derecesiyle bitirmek harika olacaktır. Şimdi 2. satırımızın akor dizilimini yazarak görelim:





Gördüğümüz tablo 1-5 derecelerinden oluşuyor. Son ölçü ise tam kalış hissini veren 1. derece akoruyla sonlandırılmış. Bu da bizim ikinci cümleciğimizi tamamladığımızı gösteriyor.


Şu an elimizde 2 cümlecikten oluşan 1 cümle var:





Peki ya 3. ve 4. satırlarımızın durumu nedir?


4. satırımız, 2. satırla aynı; tam kalış yapılarak sonlandırılmış bir cümlecik. Biraz 3. satırı inceleyelim:





Akor dizilimleri 1 ve 5 dereceleri üzerinden devam eden bir melodi daha var.


1. ölçümüz; ana temamızın ritmik yapısıyla aynı olup aralık değiştirilerek organize edilmiş.


2. ölçümüz; 1. ölçümüzün melodisini temel alıp ritmik yapısı değiştirilerek organize edilmiş. Oradaki fa notası kafanızı

karıştırmasın, 5.derece akorunun 7’lisi olmakla kalmayıp işleme ses olarak kullanılmış.


3. ölçümüz; 2. ölçüyle aynı olup son nota re geçit olarak kullanılmış.


4. ölçümüz; cümlecik için gerekli yapıya sahip yarım kalış notasıyla süslenmiş, 1. derece akorunun 3’lüsüyle.


Not: Cümlecik için gerekli olan yapıyı tonun 3’lüsü ya da 5’lisini kullanarak en rahat şekilde oluşturabiliriz.



Son olarak toparlayalım;

  • Elimizde bir ana tema var.

  • Bu tema, ritim ve aralık değiştirilerek, tonun 1. ve 5. derecelerine bağlı kalınarak organize edilmiş, bir bütün oluşturulmuştur.

  • Eğer siz de organize edilmiş bir bütün oluşturmak istiyorsanız önce en küçük yapı taşınızı keşfetmelisiniz.

 

Bu yazımda, Beethoven’ın 9. senfonisinin final bölümü olan insanlığa hediye edilmiş eserini en minimal şekilde incelemeye çalıştık.

Bir sonraki hafta sürpriz yazımla görüşmek üzere.

Çiğdem Özer
















müzik kompozisyonu nedir, müzik kompozisyonu nasıl yazılır, müzik kompozisyonu nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonu oluşturmak için nelere ihtiyaç vardır, müzik kompozisyonu için neler önemli, müzikte bir bütün nasıl oluşturulur, müzikte bir bütün oluşturmak için nelere ihtiyaç var, müzik kompozisyonunda figür nedir, müzik kompozisyonunda figür nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda motif nedir, müzik kompozisyonunda motif nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda cümlecik nedir, müzik kompozisyonunda cümlecik nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda cümle nedir, müzik kompozisyonunda cümle nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda tema nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda ton neden önemlidir, müzikte ton belirlemenin önemi, müzik kompozisyonunda yarım kalış nedir, müzik kompozisyonunda yarım kalış nasıl yapılır, müzik kompozisyonunda yarım kalış nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda tam kalış nedir, müzik kompozisyonunda tam kalış nasıl yapılır, müzik kompozisyonunda tam kalış nasıl oluşturulur, müzik kompozisyonunda dereceleri nasıl kullanırız, müzik kompozisyonunda dereceler ne işe yarar, müzik kompozisyonunda derecelerin önemi, müzik kompozisyonunda aralık değiştirmenin önemi, müzik kompozisyonunda ritim değiştirmenin önemi, Beethoven 9. senfoni incelemesi


İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page